26 Mart 2013 Salı

eda' ya mektuplar

tarih bir bilinç gerektirmez, o bilinç bugün için, şimdi için gereklidir. geçmiş olan geçer, bu hep böyledir. sana teknelerden ve rüzgarlardan bahsetsem... uyduracak bir aforizman mutlaka vardır, bilirim. rakıyı içmişsindir, sigaran karanfillidir ...

ben de sana bunu yazdım o zaman...

kışı bir mevsime benzetmeye çalışma
hisar' da bahar, ilkin bahar ama soğuk yağmur, usul da değil, kıyamet var sanki gökyüzünde


yirmialtımartikibinonüç
m.

4 yorum:

  1. şimdi ne desem uydurukçuluk olcak ama. ismimin hakkını vermiyim de susuyum, belki bu fırtına da diner.ve dinle dinle dinmez.

    YanıtlaSil
  2. burada dinen fırtına başka bir yerde başkalarının üzerine çullanacak, yani dinlenecek, dinlenecek,... ama dinmeyecek.

    YanıtlaSil
  3. bana ders verir gibi konuşuyorsun gibi geliyor. halbuki bu daha önceden yani çok öncelerin kıyametlerinden açılan yaraları herkes kendi bedeninde taşıyor. yaralara ders verilmez. yaraların iyileşmek için bolca yalanması ve çamrlara yatırılması gerekir. ben kendi bedenimden bunu biliyorum. bana ders veriyorsan verme, ama yanımda olcaksan kıyamet dinmezken o olur. o başka. bi de şu rakı ve karanfil sigarası çok canımı sıktı ama gerginim belki de ondan.

    YanıtlaSil
  4. seninle kavga etmiyorum, her aklı başında insan gibi seni hoş göreceğim bu seferlik.

    YanıtlaSil