29 Temmuz 2013 Pazartesi

bir zamanlar...

bu gece de ben,
şanslıydım, ölmemekle.
biraz daha kalacağım, bu belli.
kimsenin hikayesi kadar da güzel ve çekici olmayacak hikayem.
kendimden başka her şey geçti aklımdan,
hiç öyle anlatılan gibi değil,
oldu bitti diyeceğiz sanırım sonunda.
hepsi bu.
bir de bulutlar
gökyüzüne baktın mı bu gece?
nasıl bir kızıl...
sana yazmıştım
''denizi arkana alınca kızıllaşan saçınla...''
diye,
sen başkasına yorduydun da
neyse...

çimenler buz,
parkları da boşadım bu gece,
kuş gibi hafifim.
alkole de bulandı burnum ama
bilirsin işte;
kendime gülüp oyalanıyorum..
söz...
bu son,
bir daha yok ne yazı,
ne mektup,
ne telefon...
nasıl bir kızıllıksa öyle...


ben yokken,
kendini sakın.
erken sinirlenme,
sigarayı bırak (en azından günde iki tane)
rakıya iki buzdan fazlasını ekleme,
bir de uzun masaların olsun,
bizim olan bütün güzel masalar
senin olsun.

bağlanma bu şehre,
seni bitirmesine izin verme,
temenni değil bunlar;
yazana değil,
yazılana işte...


neyse ne...


hoşçakal...

m.