11 Ocak 2012 Çarşamba

özne(n)

yüksek bir tepedeyim
kış, soğuk ya da bir Küba gecesi…
buradan bakınca her yer, her taraf aynı görünüyor.
düşünceler, renkler, kokular ve hisler birbiri ardına değişerek yeni bir haritaya yerleşiyor.
uzun bir düzlüktür yaşamak,
düşündüğünden daha uzun,
inişleri ve çıkışları varsa da; toplamı dümdüz bir can sıkıntısıdır çoğumuz için.
gibi oluyor
bu yüzden genellikle
mevsimlerden, yollardan, kedilerden ve sıkıntılardan bahsediyoruz,
ben senden konuşuyorum,
öznen senden de gizli kalıyor masalarda
bir günü başka bir güne iliklerken zaman,
biz kendi ilmeklerimizi boğazlarımızda düğümlyoruz.

düşündüm;
yarı insan, yarı tanrı bir sıradanlığa büründüm,
ovalar dümdüz,
tarih, bir öğrencinin yarı yıl karnesi gibi kırışık
bütün yorgunlara şerbet
şehrimize yeni hayat klavuzu gibi
adı ile birleşik bir günü sana düşürdüm

ağladım;
tam sekiz tek sigara
en az beş fincan da kahve bitirdim
yazmadığıma içlendiğin şiirleri bekledim
şili' ye gittim
yün yorganı elyaf olanla değiştirdim
sinema izleyeyim dedim
gece matinesine gittim
kuş bakışı haritalar çizdim
sinemada kanyak içtim,
sana telefon ettim
bestekar' da tövbe ettim
kardeşimden aldığım borcu ödemedim
yolda kime denk gelsem görmezden geldim
sahafa gittim
yazdıklarımı verdim
üstüne para verdim
kimse yazmak istemedi beni
herkese seni söyledim
içtim, sana telefon ettim
tövbe ettim

gömlek ütüledim
yemin ettim
çizgi film izledim
bir ara, koltukta uyuyakaldım ki o an;
sana bir kere daha büyük haksızlık ettim

ağladım;
tam sekiz tek sigara
en az da beş fincan kahve bitirdim
yazmadığıma içlendiğin şiirleri bekledim

sevgilim, eminim...
ben seni yanlış sevdim.


msd/10ocakikibinoniki

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder